22 Ağustos 2008 Cuma

Arog Oyuncularından Bazılarını Tanıyalım

Cem Yılmaz;

23 Nisan 1973'te İstanbul'da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi Turizm ve Otelcilik bölümünde okurken Leman Dergisinde karikatür çalışmalarına başladı. İlk stand-up gösterisini Leman Kültür'de, 1995'in Ağustos ayında gerçekleştirdi. 1995 Aralık'tan itibaren de Beşiktaş Kültür Merkezi bünyesi altında gösterilerine devam etmektedir. 2001 yılı sonuna kadar toplam gösteri sayısı 1200'ün üzerinde olup, bunların hemen hepsi kapalı gişe oynayarak, kırılması güç bir rekorun da sahibi olmuştur. Türkiye'nin birçok ilinde sahnelediği gösterisini aynı zamanda Avrupa'nın önde gelen şehirlerinde ve de Amerika Birleşik Devletlerinde yine aynı başarı ile sahneye koymuştur.Leman Dergisi'nde yayınlanan çalışmalarını "Karikatürler" isimli kitabında yayınladı. 1998 yılında Ömer Vargı'nın yönettiği "Herşey Çok Güzel Olacak" isimli sinema filminde Mazhar Alanson ile başrolü paylaştı. Bu filmi Türkiye ve Avrupa'da yaklaşık 1,800,000 kişi izledi. Reklam dünyasında da adından söz ettiren sanatçı , "Panasonic" reklamlarının radyo spotlarıyla iki yıl üst üste Kristal Elma ödülüne layık görüldü. Bu firmanın TV filmlerinin yanı sıra "Mavi Jeans" reklamlarında da oynamıştır. 2000 yılının Ocak ayından sonra gösterileri Star TV tarafından yayınlanmakta olup bunları "Gösteri" adlı kasette de Bay Müzik ile piyasaya sürmüştür. Askerlik görevini Temmuz 2001'de tamamlayan Cem Yılmaz, gösterilerine devam etmektedir. Özel bir şirket için hazırladığı reklamlar serisi ilgi görmüştür. Reklam ve gösteri çalışmalarına devam etmektedir.

Arog Görüntü


Arogdan bir resim.....

Arog Röportaj

Cem Yılmaz’ın “AROG”unda, “Ghost” (Hayalet) filmindeki ünlü çömlekli sevişme sahnesi Taş Devri’ne taşınacak.Ozan Güven ile Nil Karaibrahimgil, tıpkı “Ghost”taki Patrick Swayze ve Demi Moore gibi çömlek yapımı konusunda deneysel çalışmalara girişiyor. Aradaki tek fark mekan ve zaman. Biri Taş Devri’nde diğeri 1990′ların ABD’sinde geçiyor. Cem Yılmaz, Stanley Kubrick’in “2001 Uzay Yolu Macerası”na da selam çakıyor.8.5 milyon dolar bütçesiyle Türkiye’nin en pahalı filmi “A.R.O.G”un setini basına açan Cem Yılmaz, 70’lerin seks furyasını anlatan yeni projesi de dahil olmak üzere önemli açıklamalarda bulundu. En ilginç açıklaması ise “Tatil köylerinde 15 günde, 250 bin dolara çekilen filmler gişe rekoru kırıyor. Ne düşünüyorsunuz” sorusuna verdiği yanıt oldu: “Biz sadece gişe rekortmeni film çekmiyoruz, hünerimizi de sergiliyoruz… 11 yaşımdan beri hayallerimi gerçekleştiriyorum, tatil köylerinde film çekmek gibi bir hayalim hiç olmadı.”“A. R.O.G”un ocak ayında yayınlanan teaser’ında yer alan Alien figürü için bir telif sorunu çıktı mı?- Özgün bir tasarım yaptığımızı düşünüyoruz (gülüyor). Ayrıca o Alien değil, Kamuran. Birebir bir Alien yapmadık yani. Bu tür göndermelerde o kadar ciddi bir telif problemi olmuyor. “G.O.R.A”da da “The Fifth Element”e de gönderme yapmıştık.Fantastik filmde mantık hatası aramak biraz saçma olacak ama Yontma Taş Devri’nde dinozorlar var mıydı?- Olmaz olur mu? (gülüyor) Bazen biz de kendi aramızda konuşuyoruz: “Oğlum bu çağda bu var mı?” diye. Her filmde olduğu gibi “A.R.O.G”un da kendine ait bir mantığı var. Zaten bu işin bir de tarihi yorumlamak gibi bir durumu da söz konusu. Bizim yorumumuz da tarihle dalga geçmek oluyor.İlber Ortaylı’ya danışmak lazım değil mi?- Aynen (Gülüyor)… Her şey yorum meselesi. Biz, Taş Devri dendiğinde aklınıza ne geliyorsa onlardan yola çıktık. Böyle deyince direk “Taş Devri” çizgi filmi de akla gelmesin.Gerek karikatürlerinizde gerek ise stand-up gösterilerinizde “Türkler uzayda” konseptinden bayağı espri çıkarmıştınız. “A.R.O.G”dan sonra da “Türkler Taş Devri’nde” gibi bir mizah malzemesi ortaya çıkar mı?- Ben olayı Türkler uzayda ya da her hangi bir yerde şeklinde yorumlamıyorum… Şimdi her hangi bir kimse, ben ya da sen ya da bir İtalyan böyle fantastik bir hikayenin içinde olduğu zaman ve filmlerde alışık olduğunuz reaksiyonu göstermediği zaman ne olur? Ben bu mantıktan hareket ediyorum. Gerçekten bir dinozorla karşılaşsanız ne reaksiyon gösterirsiniz? Ben bu soruyla ilgileniyorum. Arif de bir dinozorla karşılaşıyor ve fantezinin içinde gerçekçi reaksiyonlar gösteriyor. Bu tür fantastik filmlerde masalsı bir form vardır. Ben bu masalsı formu ortadan kaldıracak diyaloglar koyuyorum araya. Açık arazi, otlar, ağaçlar vs… Hiç kene vakası yaşandı mı?- Araziyi ilaçlatmamıza rağmen bizde de kene vakası yaşandı. Neyse ki, arkadaş Kırım Kongo’dan değildi. Arkadaşın ne acayip bir ismi var değil mi? Kanamalı Kırım Kongo için kan aranıyor (gülüyor).Burada Taş Devri atmosferinde çekim yaparken tepeden uçak falan da geçtiği oluyor değil mi?- Sıklıkla… Ama asıl sorunu su motorlu araçta yaşadık. Bir amcamız var burada, su motorundan araba yapmış kendine. Su motoru ve dört tekerlekten oluşuyor araç. Ancak bu alet öyle bir çalışıyor ki, amcanın gelişini altı kilometre uzaktan duyuyoruz. Su motorlu amca dışında burada evimizde gibiyiz. Yöre halkı bize her türlü desteği veriyor.“G.O.R.A”da Rasim Öztekin de oynamıştı. Bu filmde niye yok?- Rasim Abi için bu filmde uygun bir rol yoktu. Her seferinde daha dar bir kadroyla çalışmak istiyorum. En dar kadroda bunda oldu, 250 kişi (gülüyor). “Dar bir kadroyuz. Ana karakterler beş kişi” diyoruz ama arka tarafı unutuyoruz.SETİ GOOGLE EARTH’TEN TAKİP EDEBİLİRSİNİZAli Taner Baltacı’nın (ikinci yönetmen) filmde bir rolü var mı?- Onun da bir rolü vardı ama kaytardı. Setteki herkesi figüran yaptık gibi bir şey. Abim bile oynadı. Sete gelip de oynamayan yok. Hele sakalı varsa hiç şansı yok. Geçenlerde Hasan (Kaçan) Abi’nin yakınları Raci ve Necati Şaşmaz kardeşler geldiler, helikopterle hem de. Baktık sakalları yok, hemen gönderdik arkadaşları. Ama çok acayipti. Bizim setin en kalabalık günlerinden biriydi. Mel Gibson’ın “Apocalypto” yerlileri gibi helikopterin etrafını çevirdik. O kadar büyük bir setiz ki, Google Earth’ten çekimleri takip edebilirsiniz.Tatil köylerinde 15 günde çekilen, bütçesi 250 bin doları geçmeyen filmler gişe rekorları kırıyor. Bu kadar emek harcadığınız filmden siz ne bekliyorsunuz?- 11 yaşımdan beri hayallerimi gerçekleştiriyorum ve benim tatil köylerinde film çekmek gibi bir hayalim hiç olmadı. İnsanları hangi filmleri izlemeleri gerektiği konusunda yönlendiremezsiniz. Ancak “A.R.O.G” kayıtsız kalınılacak bir film değil.Oyunculuk performansınızı nasıl görüyorsunuz?- Bana göre çok basit olan “Organize İşler”deki beş dakikalık performansım göklere çıkarıldı. Oysa orda ne yaptım ki? Sadece yüzümü astım o kadar. Türkiye’de iyi bir oyuncu olmak için mutlaka dramatik bir rolde oynamanız gerekiyormuş gibi bir hava yaratılıyor. Komedi oynamak en zor iştir diye düşünüyorum.Bir sürü projeniz var. Kafanızdaki öyküleri, güvenip de çektirebileceğiniz bir ekip kursanız…- Yavaş yavaş bir ekip oluşturuyoruz. Bizde stüdyo olmadığı için her seferinde sıfırdan kuruluyor set, o tarafı acayip. Umarım bundan sonra kamera arkası ekip sıfırdan kurmayız. Çünkü kamera arkası filmin her şeyi. Seyirci bundan ne kadar haberdar bilmiyorum ama filmin yüzde 90’nı kamera arkasıdır. Şimdi size anlatacağım anekdot her şeyi özetliyor aslında. Aksaray’da “Hokkabaz”ın pavyon sahnesini çekiyoruz. Jeneratörler, ışıklar taşınıyor, 100 kişilik bir ekibiz falan… Arkadan bir vatandaş, “Bir adam için bir ordu insan gelmiş. Beş dakikalık şey için bu kadar adama ne gerek var?” diyor. İşte bizim ortalama seyircinin bakış açısı bu.Son soru: “Recep İvedik”deki küfürlü, argo dolu diyaloglar çok eleştirilmesine rağmen yeni nesil filme büyük ilgi gösterdi. Sizce mizah anlayışında bir değişim var mı? “Borat” tarzı kaba komedi mi trend oluyor?- Mizahın temelleri bellidir ben kuşaklar arası öyle büyük değişimlerin olacağına inanmıyorum. Argoya gelince vakti zamanında beni de bu konuda çok eleştirmişlerdi. Komedi malzemenizi, bilinçli bir şekilde sadece küfür ve argodan çıkarmadıkça sorun yok diye düşünüyorum.70’lerin porno sektörünü ti’ye alacak1970’lerin Yeşilçam’ındaki seks furyasnı konu alan bir film çekeceğiniz konuşuluyor…“G.O.R.A”daki porno yönetmeni Erşen Kuneri’nin filmini çekmek istiyorum. 1970’lerin porno sektörünü ti’ye alan Türk işi bir “Boogie Nights” olabilir. “A.R.O.G”dan sonra bu filmi yapayım mı diye çok düşündüm ama argo dilin anlamsız bir şekilde gördüğü tepki yüzünden bazı çekincelerim var. Çünkü bu film yapısı gereği argo ve küfürlü sözler içermesi gerekiyor. Bu filmi yapmamız için kriterler ve yaş sınırlaması tam belirlenmeli.Kubrick’i unutmamışBasına yapılan slayt gösteriminde kahkahalar havada uçuştu. Eğer bir film set fotoğraflarında bile bu kadar güldürüyorsa gerisini siz düşünün! Film “G.O.R.A”daki Arif karakterinin Taş Devri’ne dönmesiyle başlıyor. Arif’in maymunlarla yakın bir dostluk kurduğu gözüküyor. Onlarla adeta bir sevgi yumağı oluşturmuş. Arif, bu filmde çağlar arasında da yolculuk yapıyor. Buzul Çağı’nda geçen görüntüler epeyce komik. Filmde, “Ghost-Hayalet” filmine de gönderme var. Ozan Güven ile Nil Karaibrahimgil’in çömlek sahnesinden magazin basınına epeyce malzeme çıkar. Arif’in maceralarında maç görüntüleri bile var. Cem Yılmaz, muhtemelen burada EURO 2008’e küçük bir gönderme yapıyor. Mevzu ilk insanlar olunca Cem Yılmaz sinemanın Tanrı’sı Stanley Kubrick’in “2001 Uzay Yolu Macerası”na selam çakmayı unutmamış.Nil KaraibrahimgilBenim için çok güzel bir deneyimdi. Hem eğlendik hem yorulduk. Dürüst olmak gerekirse bir şarkıyı bazen 10 dakikada besteliyorsunuz. Bir konseri ise bir buçuk-iki saat sürüyor. Film yapmak konser vermekten de beste yapmaktan da daha zormuş. Cem bence Türkiye’nin Charlie Chaplin’i onunla çalışmak harikaydı.Ozan GüvenAskerden geldim 10 bin yıl öncesine döndüm (gülüyor). Yani Taş Devri’nde epey bir uyum sorunu yaşadım. Kariyerimin en zor setlerinden birindeyim. Her sabah altı da kalkıyoruz, çok zor şartlar altında çalışıyoruz. Setten geldikten sonra direk uykuya dalıyorum.Zafer AlagözCem’in bizi toplayıp filmin nasıl olacağını anlattığı günü unutamıyorum. Tam iki saat boyunca filmi baştan sona anlattı. Cem yaptığı adeta işi yaşıyor. Filmin öyküsü dinlerken bile gülme krizine girdik. Cem tartışmasız komedinin bir numarası. Onunla çalışmak büyük zevkti.Özkan UğurBayağı zor şartlarda çalışıyoruz. Kolay değil Taş Devri’nde film çeviriyoruz. “G.O.R.A”da çok iyi yapmıştı ama o filmin yaşadığı kazaları şu anki mükemmel şartlarla karşılaştırdığımda “A.R.O.G”un etkileyici bir film olacağını düşünüyor.Hasan Kaçan“A.R.O.G”la maceram sorunlu başladı. İlk gün tam 4 saat makyaj yapıldı ve ilk sahnede motor dendikten tam 30 saniye sonra suya düştüm. 4 saat makyaj yap, 30 saniyede suya düş var mı böyle bir şey? Kadraja girmemek için sudan hemen çıkmadım beni balık adamlar kurtardı.

Arog Fragman

G.O.R.A.'da Arif'i uzaya gönderen Cem YILMAZ,A.R.O.G'da da taş devrine gidiyor. Ancak A.R.O.G.'daki doğum sahnesi çocuklar için kâbusa döndü. Yarı yıl tatiliyle birlikte animasyon filmlerini izlemek için sinemaya giden çocuklar A.R.O.G.'un tanıtım filmiyle karşılaşıyor.


Doğum sahnesiyle şaşkına dönen çocuklar, filmi izlemeden sinema salonunu terk ediyor. Psikolog Suna Tanaltay, film tanıtımında çocukları incitmeden öğretici olabilecek görüntüler kullanılması gerektiğini belirterek, 'Ancak korku simgeleri özellikle de doğum gibi bir olay çocuklar için asla uygun değildir. Yaş sınırı olan filmlerin, tanıtımlarının da çocuklara izletilmemesi gerekir' dedi. Megaplex sinemalarının yetkilisi, A.R.O.G.'un tanıtım filmi için 'Bazı anne-babalar çocukların kötü etkilendiğini ifade ederek tanıtımın kaldırılmasını istedi. Biz de bunu dikkate alacağız' dedi.

http://www.izlesene.com/player2.swf?video=243506" wmode="window" bgcolor="#000000" allowfullscreen="true" scale="noScale" width="100%" height="355" type="application/x-shockwave-flash">
İlgili aramalar: http://www.izlesene.com/video/sinema-sinema---fragman----arog/243506/ref=embednew" target="_blank" title="sinema - fragman - arog">sinema - fragman - arog - http://search.izlesene.com/?vse=arog&ref=embedv2link" target="_blank" title="arog">arog - http://search.izlesene.com/?vse=trailer&ref=embedv2link" target="_blank" title="trailer">trailer - sinema - fragman - arog - arog - trailer - http://search.izlesene.com/?vse=fr

Arog


Cem yılmazın beklenen filmi Arog aralık ayının başında vizyona girecek bakalım gora kadar güldürebilecekmi?